Cadillac, otomotiv dünyasında yenilikçi ve lüks tasarımlarıyla tanınan köklü bir marka. Markanın geçmişi, cesur ve geleceğe yönelik konsept araçlarla doludur. Eğer Cadillac için bir konsept araç tasarlama şansım olsaydı, markanın zengin mirasını ve geleceğe dair vizyonunu bir araya getiren, hem nostaljik hem de modern bir otomobil yaratmak isterdim.
Tasarımım, Cadillac’ın altın çağlarından ilham alarak, modern teknolojilerle bir araya getirilmiş klasik çizgileri barındıracaktı. Örneğin, 1950’lerin büyüleyici kuyruk yüzgeçleri, günümüzün aerodinamik hatlarıyla harmanlanabilir. Aracın ön kısmı, Cadillac’ın ikonik dikey farlarını korurken, iç kısmı ise minimalist ve şık bir tasarıma sahip olabilir.
Geleceğin lüks otomobilleri, sürdürülebilirlik kavramını merkeze almalıdır. Bu nedenle, konsept aracım, tamamen elektrikli veya hidrojen yakıtlı bir güç aktarma sistemine sahip olacaktı. Şarj veya yakıt alım süreçleri, olabildiğince hızlı ve kullanışlı hale getirilecekti. Ayrıca, aracın iç döşemelerinde geri dönüştürülmüş malzemeler ve bitkisel bazlı deriler kullanarak, çevreye duyarlı bir yaklaşım benimsenebilir.
Aracın iç kısmı, sürücüye ve yolculara lüks ve konforlu bir deneyim sunacak şekilde tasarlanacaktı. Büyük bir dokunmatik ekran, tüm araç fonksiyonlarını kontrol etmeyi sağlayacak ve yapay zeka destekli bir ses asistanı, sürücünün komutlarını anında yerine getirecekti. Ayrıca, kişiselleştirilebilir ambiyans aydınlatması, masaj koltukları ve gelişmiş bir ses sistemi gibi özellikler, yolculuğu daha keyifli hale getirecekti.